İBB ve ABB’ye yönelik soruşturmalar nasıl ilerleyecek?

CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri hakkında kimi konserlere ödenen paralar nedeniyle başlatılan soruşturmalar tartışma yarattı. İstanbul ve Ankara başsavcılıkları, İçişleri Bakanlığına yazı yazarak müfettiş görevlendirilmesini istedi.

Bundan sonraki süreçte Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleri hakkında hem isimli hem de idari soruşturma yürütülecek. İdari soruşturma kapsamında, İçişleri Bakanlığına bağlı mülkiye müfettişleri belediyeye gelerek kelam konusu konser harcamalarına ait evrakları inceleyecek. Müfettişler, birebir vakitte konseri düzenleyen belediye şirketinin yöneticilerinin de savunmasını alacak.

İnceleme sonucunda hazırlanan rapor, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın onayı ile savcılıklara gönderilecek.

İçişleri Bakanı Ali YerlikayaFotoğraf: ANKA

Ankara ve İstanbul cumhuriyet başsavcılıkları, idari soruşturmaya paralel kendi incelemesini sürdürecek. Bu kapsamda iki belediyeden kelam konusu ihale dokümanları istenecek. Başsavcılıklar, bu konserlere ait ihalenin yönteme uygun yapılıp yapılmadığını belirlemek emeliyle eksper raporu da alabilecek.

İçişleri Bakanlığının raporunun evraka girmesinin akabinde savcılıklar, eldeki kanıtlara nazaran soruşturmanın tarafını netleştirecek.

Savcılıklar, kabahat kuşkusu tespit ederse ilgili belediye yöneticilerine dava açabilecek. Şayet kanıt bulunmazsa takipsizlik kararı verilebilecek. Savcılıklar, dava açarsa belediye liderleri Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı da konser harcamalarından sorumlu tutabilecek.

Hangi cürümlerden dava açılabilir?

Soruşturmaların vazifesi berbata kullanma ve ihaleye fesat karıştırma üzere kabahatlerden yürütülmesi bekleniyor.

Türk Ceza Kanunu’nun 257’inci hususunda “görevi berbata kullanma” cürmü “Kanunda ayrıyeten hata olarak tanımlanan haller dışında, vazifesinin gereklerine karşıt hareket etmek suretiyle, bireylerin mağduriyetine yahut kamunun ziyanına neden olan ya da şahıslara haksız bir menfaat sağlayan kamu vazifelisi, altı aydan iki yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır” formunda düzenleniyor.

“İhaleye fesat karıştırma” kabahatini düzenleyen TCK’nın 235’inci maddesinde ise “Kamu kurumu yahut kuruluşları ismine yapılan mal yahut hizmet alım yahut satımlarına ya da kiralamalara ait ihaleler ile üretim ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılır” kararı yer alıyor.

Belediyelere kayyum atanır mı?

Anayasa’nın 127’inci hususuna nazaran, misyonları ile ilgili bir kabahat sebebi ile hakkında soruşturma yahut kovuşturma açılan belediye başkanları İçişleri Bakanı tarafından geçici bir önlem olarak, kesin karara kadar misyondan uzaklaştırılabiliyor.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45’inci unsuruna nazaran belediye başkanlığının rastgele bir nedenle boşalması halinde vali tarafından belediye meclisi 10 gün içinde toplanıyor. Birinci Lider Vekili’nin başkanlığında toplanan Belediye Meclisi, liderin misyondan uzaklaştırılması, tutuklanması yahut seçim devrini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama cezası alması durumunda bir lider vekili seçiyor.

Ancak terör cürümleri kelam konusu olduğunda belediyelere doğrudan İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanıyor.

İçişleri Bakanlığı binası Fotoğraf: Tuncay Yıldırım/DW

Bu soruşturmalar sonucunda belediye liderleri vazifelerinden kaynaklı ceza alırsa misyonlarından alınabilir. Misyonlarından alınmaları durumunda ise terör hatası kelam konusu olmadığı için belediye meclislerinin toplanarak onların yerine vekil birisini seçmesi gerekecek.

Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) nezdindeki birtakım etkinliklerde adapsız harcama yapılarak kamu ziyanına yol açıldığı savlarına ait resen soruşturma başlattı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Ankara Büyükşehir Belediyesinin (ABB) konser harcamalarında usulsüzlük yapıldığına yönelik savları soruşturma için İçişleri Bakanlığına müzekkere yazdı. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu, bu talep üzerine gerekli incelemeleri başlattı. Teftiş Kurulu, konserlerle ilgili savları müfettiş eliyle inceleyerek rapor hazırlayacak.

Teftiş Şurasının incelemesi sonucunda 4483 sayılı kanun kapsamında soruşturma müsaadesi verilirse başsavcılık isimli soruşturma başlatacak.

Ekrem İmamoğlu soruşturmalarla ilgili olarak “Ankara’da Mansur Liderimize, İstanbul’da bize yönelik yapılan bu prestij suikastlerini üzülerek, yani biraz da bu pespaye hallerine gülerek izliyorum. Olağan beş buçuk yıldır, gün geçmeden yapılan bu prestij suikastlerini göğüsleme konusunda son derece antrenmanlıyım. Vız gelir tırıs masraf kelamı çok kullanılsın istemem lakin tam bunlara nazaran. Hakikaten vız gelir tırıs gider” diye konuştu.

DW Türkçe’ye manisiz nasıl ulaşabilirim?