Hollanda: Kriz aşıldı, hükümet dağılmaktan kurtuldu
Holland’da geçen haftaki olaylı Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı sonrası Bakanlar Kurulu toplantısında ırkçı telaffuz kullanıldığı savları hükümet krizine neden oldu.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof, kriz nedeniyle gerçekleştirilen ve yaklaşık beş saat süren kabine toplantısının akabinde yaptığı açıklamada Gümrük ve Toplumsal Yardımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Nora Achahbar’ın istifa ettiğini belirtti.
Fas doğumlu Achahbar’ın partisi Yeni Toplumsal Mukavele (NSC) bu istifaya karşın koalisyonda kalmayı sürdürecek. Başbakan Schoof, “Kabine olarak birlikte devam etme konusunda itimadımız olduğuna karar verdik” dedi.
Hollanda’da koalisyon hükümeti; merkez sağdaki NSC partisinin yanı sıra Geert Wilders’in liderliğindeki göçmen karşıtı Özgürlük Partisi (PVV), Özgürlük ve Demokrasi için Liberal Parti (VVD) ve Çiftçi Vatandaşlar Hareketi’nden (BBB) oluşuyor. NSC’nin çekilmesi hâlinde, dört partili bu koalisyon parlamentoda çoğunluğu kaybedecekti.
Schoof, hafta boyunca tartışılan ırkçılık tezlerine ait olarak ise “Hükümetimde yahut koalisyon partilerinde hiçbir vakit ırkçılık olmamıştır” sözlerini kullandı.
Achahbar’ın istifa mektubu
Hollanda medyası, Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı sonrasında yaşanan şiddet olaylarının ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında hararetli tartışmaların yaşandığını aktarmıştı. Kamu radyosu NOS ise “Achahbar’ın görüşüne nazaran toplantıda ırkçı sözler kullanıldı” demişti. Lakin bu tabirlerin ne olduğu yahut kim tarafından kullanıldığı belirtilmemişti.
Achahbar, parlamentoya gönderdiği istifa mektubunda “Geçen haftalarda yaşanan kutuplaştırıcı etkileşimlerin üzerinde yarattığı etki” nedeniyle artık “etkin olarak” misyonuna devam etmesinin mümkün olmadığını bildirdi.
7 Kasım’daki Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı Amsterdam’da tansiyonu yükseltti.Fotoğraf: Mouneb Taim/Anadolu/picture alliance
Maç sonrası yaşanan şiddet olayları Hollanda’da tartışma yaratmış, bahis parlamento gündemine de gelmişti. Özgürlük Partisi önderi Wilders, Çarşamba günü parlamentodaki konuşmasında, saldırganların “hepsinin Müslüman” ve “çoğunlukla” Faslı olduğunu savunmuş, “terörizm” suçlamasıyla haklarında süreç başlatılması gerektiğini öne sürmüştü. Sorumluların ağır bir halde cezalandırılmasını isteyen Wilders, bu cezanın ikili vatandaşlığa sahip olan faillerin Hollanda vatandaşlığının iptalini de içermesi gerektiğini tabir etmişti.
Amsterdam’da 7 Kasım’da Ajax ve Maccabi Tel Aviv ekipleri ortasında oynanan UEFA Avrupa Ligi maçının akabinde kentte şiddet olayları meydana gelmişti. Ajax’ın 5-0 galibiyeti ile biten maç sonrası kentin çeşitli noktalarında İsrailli taraftarlar ile Filistin yanlısı göstericiler ortasında çatışmalar yaşanmıştı. Kent yönetimi arbede öncesinde İsrailli taraftarların Filistin bayrağı yaktığını, bir taksiye saldırdığını ve Arapları maksat alan ırkçı sloganlar attığını açıklarken Belediye Başkanı Femke Halsema olayı “anti-semitizm ve holiganlığın zehirli karışımı” olarak nitelemişti.
DW,AFP/JD, CÖ
DW Türkçe’ye manisiz nasıl ulaşabilirim?
