Bir soruşturma da TÜSİAD’a

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Şura toplantısında konuşan TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe alışılmamış bilgiyi alenen yayma” cürümlerinden soruşturma başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bugün yaptığı açıklamayla Ömer Aras hakkında dün TÜSİAD Genel Kurul’nda yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Başsavcılık açıklamasında, TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras’ın konuşmasındaki, “bir kısım soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe muhalif, kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözleri” nedeniyle soruşturmanın açıldığını bildirdi.

Başsavcılığın hakkında resen soruşturma başlattığı Aras, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği karşıt bilgiyi alenen yayma” kabahatleri yöneltiliyor.

Aras ne demişti?

TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras dün yaptığı konuşmada, inandıkları doğruları bıkmadan usanmadan lisana getireceklerini, “Bizim vazifemiz yanlışsız bildiklerimizi söylemektir. Mevcut uygulamaları eleştirmekle kalmayıp yeni siyasetler önermektir” kelamlarıyla tabir etti.

Ömer Aras’ın, “Ülke olarak moralimiz bozuk. İnanç buhranı yaşıyoruz. Kartalkaya’da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir fakat 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni yordamına uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir” sözleri gündeme damgasını vurdu.

“Ölümlerin nedeni kural tanımazlık ve denetimsizlik”

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde geçen sene yaşanan heyelanda hayatını kaybeden 9 emekçiyi, iki yıl evvelki zelzelede on binlerce insanın öldüğünü, 2014’te yeniden Soma kömür madeninde çıkan yangında 301 çalışanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Aras, “Tüm bu ve benzeri ölümlerin ardında tesis sahiplerinin yönetmeliklere uygun yatırımları maliyet nedeniyle yapmaması ve kontrol eksikliği var” kelamlarını kaydetti.

“Bizdeki ölümlerin nedeni maliyet odaklı kural tanımazlık ve denetimsizliktir” tenkidinde bulunan Aras, bu ölümlerin ana nedenini “sistem bozukluğu” olarak nitelendirdi.

Ömer Aras ayrıyeten “Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir…Sorumlular misyondan ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine uzman bireyler gelmelidir” diye konuştu.

Politik hayatta harika olaylar

TÜSİAD YİK başkanı ayrıca son haftalarda politik hayatta da “olağanüstü olaylar” yaşandığına da dikkat çekti.

Aras şöyle konuştu: “Seçilmiş belediye liderleri misyondan alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti başkanı hakkında evvel soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatkarın menajerliğini yapan bir iş bayanı hakkında evvel soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Uzman görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezunteğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda cürüm vardır yoktur diyemeyiz. Lakin çok kısa müddette art geriye gelen bu olayların toplumda telaş yarattığını ve inancı sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıyeten tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi üzere kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz. Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden yoksun edecek tutuklama ve isimli denetim kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne derece titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz. Fakat bugünkü tasa ve güvensizlik ortamına karşın ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Zira biliyoruz ki yanlışsız siyasetlerle ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini keyifli ve huzurlu hisseder.”

Belediyelere baskıya tenkit ve ıslahat çağrısı

Aras, belediyelere yönelik artan baskılara dikkat çekerken, “Yerel seçimlerde politik gücün barış içinde el değiştirmesi, ülkemizde demokrasinin gücünü tekrar tüm dünyaya göstermiş oldu fakat seçimler sonrasında seçilmişlerin misyondan alınarak atanmışların vazifeye getirilmesi demokrasimizi zedeledi” diye konuştu.

TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras.Fotoğraf: ANKA

Ömer Aras ayrıyeten iktisatta hayata geçirilmesi gereken iki ana yapısal ıslahatın değerine vurgu yaparak bunları şöyle sıraladı:

“Birincisi, beşere paha katan eğitim ve liyakat. İkincisi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı. Amacımız, bu ıslahatların yarattığı inanç ortamıyla beslenen ekonomik kalkınma olmalıdır. Bu iki ıslahatı hakkıyla gerçekleştirebilirsek öteki tüm ıslahatlar çarçabuk yapılabilecektir. Dünya ile rekabet edebilmemiz için özel bölümde ve kamu bürokrasisinde güzel eğitilmiş yüksek vasıflara sahip ve liyakate uygun atanmış beşerler olması koşul. Ayrıyeten bilimde, sanatta, sporda, tüm alanlarda ileri gitmek için her şeyden evvel nitelikli insan gerekiyor. Düzgün yetişmiş beşerler hukukun üstünlüğünün ve adil yargının olduğu bir ortamda çalıştığı takdirde iktisat başta olmak üzere her bahiste muvaffakiyetin yolu açılacaktır. Bu mevzuda toplumsal fikir birliğine muhtaçlığımız var.”

“Türkiye açısından değerli bir kavşaktayız”

İçinde bulunulan sürecin dünya için olduğu kadar Türkiye için de değerli bir kavşak olduğunu kaydeden Ömer Aras, ekonomik ve siyasi gelişmelerin hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler yarattığına dikkat çekerek şu bildirileri verdi:

“Bu süreci kesinlikle çok âlâ yönetmeliyiz. Türkiye’mizin, dünyada kelamı geçen, bölgesinde istikrarın teminatı olan, iktisadı istikrarlı, demokrasisi sağlam, hukuk devleti unsurları yerleşmiş, toplumu huzurlu bir ülke olması yönünde el birliği ile çalışmalıyız. Bunu lakin hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargının yarattığı inanç ortamında uygun yetişmiş, liyakatla misyona gelmiş beşerler ve eşitlikçi bir yaklaşımla yapabiliriz. Bunu yaptığımız taktirde en değerli yapısal ıslahatı gerçekleştirmiş olacağız. Bizi yönetenlere düzgün niyetle tekliflerimizi aktarmak vazifemizdir. Hepimiz bu doğrultuda üstümüze düşeni yerine getirmeliyiz.”

DW/ DA, EC