Berlin-Washington hattında AfD gerilimi
Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Müdafaa Teşkilatı’nın (BfV), Almanya için Alternatif (AfD) partisini “aşırı sağcı oluşum” olarak sınıflandırması Berlin-Washington çizgisinde tansiyona yol açtı. İstihbarat ve güvenlik güçlerinin partiyi izleme kapasitesini artıran, siyaset sahnesinde ise AfD’nin kapatılmasına yönelik tartışmaları tetikleyen karara ABD’nin muhafazakâr hükümeti reaksiyon gösterdi.
ABD Lider Yardımcısı JD Vance şahsî X hesabından Alman idaresini “yeni bir Berlin Duvarı inşa etmekle” suçladı. Vance, “Batı el birliğiyle Berlin Duvarı’nı yıktı. Fakat artık o duvar yine inşa edildi, bu kere Sovyetler yahut Ruslar tarafından değil, Alman yerleşik tertibi tarafından” dedi. Vance, “Bürokrasinin, Almanya’nın en tanınan partisini yok etmek istediğini” de söyledi.
JD Vance, 23 Şubat’taki seçimlerden önce Münih’te AfD lideri Alice Weidel ile bir görüşme gerçekleştirmiş, partiye takviyesini tabir etmişti.
Yaklaşık 3,6 metre yüksekliğindeki ve 155 kilometre uzunluğundaki Berlin Duvarı, Sovyetler denetimindeki Doğu Almanya tarafından 1961 yılında inşa edildi. Ayakta kaldığı 28 yıl boyunca batıya kaçmak isteyen en az 140 şahsa mezar olan duvar, 1989’da yıkıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Almanya’yı “gizli bir diktatörlük” olmakla suçladı ve “bu yoldan geri dönülmesi gerektiğini” tabir etti. Rubio X hesabından, “Gerçekten aşırıcı olan, son seçimlerin ikinci partisi AfD değil; tersine onların karşı çıktığı, ölümcül derecede açık hudut göç politikalarıdır” diye yazdı.
Bakan Rubio’nun mesajına Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın kurumsal X hesabından, “Demokrasi budur” karşılığı verildi.
AfD’ye yönelik kararın “kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma” sonunda verildiği kaydedilen cevapta, “Tarih bize, sağcı aşırıcılığın durdurulması gerektiğini öğretti” tabirleri yer aldı.
Alman iç istihbarat örgütü BfV, çok sağcı partiyi “göçmen kökenli Alman vatandaşlarını Alman toplumunun eşit üyeleri olarak görmemek ve bu bireylere karşı ayrımcılık yapmakla” suçluyor. AfD ise kararı, son periyottaki yükselişlerine karşı atılmış siyasi bir adım olarak niteliyor. Erken seçimlerde sandıktan ikinci çıkarak ana muhalefet partisi haline gelen AfD, son bir aydaki anketlerde ise birinci sırada gözüküyor.
Karar, partinin kapatılmasına yönelik tartışmaları da beraberinde getirdi. Gelecek haftadan itibaren Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı görevlerini üstlenmesi beklenen Toplumsal Demokrat Partili (SPD) Lars Klingbeil, yeni hükümetin AfD’yi yasaklamayı değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
DW,AFP / MUK,EC