Almanya’da Sol Parti nasıl yeniden yükselişe geçti?

Almanya’da erken seçimin önünün açıldığı Aralık ayında Sol Parti’nin federal meclise giremeyebileceği düşünülüyordu. Aralık ayı ortasında yapılan anketler Sol Parti’nin oy oranının yüzde 3 civarında olduğunu gösteriyor, bu nedenle de yüzde 5 olan seçim barajını aşamayacağı kestirim ediliyordu. Fakat 23 Şubat seçimlerine kısa mühlet kala yapılan son anketler partinin bu vakit zarfında oylarını ikiye katladığına ve oy oranının yüzde 6 civarında olduğuna işaret ediyor. Bu da Sol Parti’nin yeniden parlamentoya girebileceği ve küme kurabileceği manasına geliyor.

Heidi Reichinnek ve Jan van Aken liste başı adaylar

Sol Parti’nin geçen yıl yapılan Avrupa Parlamentosu seçimi ile üç eyalet seçiminden büyük oy kaybı yaşamasının akabinde çok az sayıda kişi partinin 2025 seçimlerinde Federal Meclis’e girebileceğini varsayım ediyordu. Partinin liste başı adaylarından Heidi Reichinnek de bu azınlığa dahildi. Reichinnek, geçen yıl Kasım ayında Eş Genel Lider Jan van Aken ile birlikte liste başı adayı olarak seçildi.

36 yaşındaki Reichinneck, Sol Parti’nin geçen yıllarda eksikliğini hissettiği birçok şeyi temsil ediyor: Yenilik, ataklık, optimistlik. Reichinnek’in en değerli özelliği ise toplumsal medyada etkin olması. Genç siyasetçinin X hesabında 40 binden fazla, TikTok’ta ise 500 bini aşkın takipçisi var.

Reichinnek paylaşımlarıyla, bundan kısa bir müddet öncesine kadar Sol Parti’yi uyuyan, sıkıcı bir parti olarak gören genç kitleye hitap ediyor, paylaşımları büyük ilgi görüyor. Örneğin, Hristiyan Birlik’in (CDU/CSU) başbakan adayı Friedrich Merz’in göç siyasetinin sertleştirilmesi taleplerini içeren önergesini, çok sağcı Almanya için Alternatif’in (AfD) oyları ile meclisten geçirdiği gün Reichinnek’in kürsüde yaptığı hararetli konuşma toplumsal medyada milyonlarca sefer izlendi.

Sahra Wagenknecht’e karşılık Heidi Reichinnek

Heidi Reichinnek, Sol Parti’nin olumsuz imajının toplumsal medyada yapılabilecek bir atak ile değişebileceğini düşündüğünü, Mart 2024’te bir küme gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısında lisana getirmişti. Almanya’da sıklıkla televizyondaki tartışma programlarında yer alan, tanınmış siyasi yüzlerden Sahra Wagenknecht ile birlikte birtakım siyasetçilerin Sol Parti’den ayrılarak ve geçen yıl başında Sahra Wagenknecht İttifakı’nı (BSW) kurması, Sol Parti’yi zora sokmuştu. Partinin milletvekili sayısı azalmış, Federal Meclis’te kümesini kaybetmişti.

Bazı kesimler tarafından Sol Parti, modası geçmiş bir siyasi oluşum olarak görülüyordu. Sahra Wagenknecht’in ayrılması sonrasındaki süreçte Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde oy oranı yüzde 2,7’de kalan Sol Parti, Saksonya, Thüringen ve Brandenburg’daki eyalet seçimlerinde de bu düşüşü sürdürdü. Eş genel liderler Janine Wisler ve Martin Schirdewan istifa etti.

Erken seçimler Sol Parti’nin bahtı oldu

Sol Parti’deki bu düşüşün nasıl durdurulabileceği konusunda parti içinde kimsenin bir planı yoktu. Parti idaresine yeni isimlerin seçilmesi ve stratejik bir yenilenme sonrasında Alman siyasetinde yaşanan beklenmedik gelişmeler Sol Parti’nin tekrar güç kazanmasına yardımcı oldu. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin dağılması ve erken seçimlerin gündeme gelmesi Sol Parti için bir fırsat oldu. Parti, seçim kampanyasında birçok insanın külfetini çektiği konut sorunu ve yoksulluk üzere mevzuları öne çıkararak, dikkati çekti.

Bu hususlar bilhassa gençleri ağır bir biçimde etkiliyor. Tadilat gerektiren okullarda, kalabalık üniversitelerde okuyor, daima artan kiralar nedeniyle ne kiralık bir dairenin ne de bir odanın maliyetini karşılayabiliyorlar. İklim değişikliği ve savaş da gençlerin kaygılarını artırıyor. Sol Parti ise programında yük verdiği hususlarla tam vaktinde gelmiş gibi görünüyor: Parti, kiralara yasal hudut getirilmesini, taban fiyatın artırılmasını ve varlık vergi uygulanmasını istiyor.

U 18 seçimleri: Gençler Sol Parti’yi seçti

Heidi Reichinnek üzere genç bir siyasetçi TikTok ve öteki toplumsal medya platformlarında Sol Parti’ye oy verme daveti yaptığında ise bilhassa gençlerde karşılığını buluyor.

Almanya’daki gençlik derneklerinin bir ortaya geldiği Alman Federal Gençlik Birliği’nin 18 yaş altı çocuk ve gençler ortasında yaptığı “U 18” seçimi de bunu gösteriyor. U 18 seçiminden Sol Parti yaklaşık yüzde 21 ile birinci parti olarak çıktı. Almanya’da 7-14 Şubat tarihleri ortasında 166 binden fazla çocuk ve gencin katıldığı seçimin temsiliyet gücü olmasa da şimdi oy hakkı olmayan bu grubun siyasi parti tercihleri açısından kıymetli bir gösterge sayılıyor.

Peki, Almanya’da sol eğilimli bir nesil mı yetişiyor? Bu sorunun karşılığını vermek için bu çocuk ve gençlerin reşit olarak federal seçimlerde oy vermesini beklemek gerekiyor.

Ancak elbette Sol Parti bu sonuç karşısında memnuniyetini gizlemedi. Parti Genel Sekreteri Janis Ehling, 18 yaş altındakilerin Sol Parti’yi seçmesini “Sol Parti yalnızca bu vaktin değil, geleceğin de partisi” kelamlarıyla kıymetlendirdi.

Ocak’tan beri 20 bin yeni üye

Ehling, anketlere nazaran partinin oy oranı artarken, partinin üye sayısında da daha evvel görülmeyen bir artış yaşandığını söylüyor. Erken seçimler için 18 Ocak’ta yapılan inanılmaz kongreden bu yana partiye 20 bin yeni üye kaydoldu. Yaklaşık 91 bin üye sayısı ile parti yeni bir tarihi doruğa ulaştı. Ocak ayından sonra partiye üye olanların yaş ortalaması 28 civarında. Böylelikle parti üyelerinin yaş ortalaması da 43’e düştü.

Sol Parti’nin liste başı adayı Heidi Reichinnek ise bundan kısa bir mühlet evvel “Mucizeye inanıyor musunuz?” sorusuna toplumsal medya hesabında “Mucizeye inanmam gerekmiyor, mucizeyi yaşıyorum” cevabı verdi.

DW Türkçe’ye manisiz ile nasıl erişebilirim?

Almanya’da Sol Parti nasıl yeniden yükselişe geçti?

Benzer İçerikler